İletişim Formu

Bernard Shaw – Sezar ve Kleopatra

Belirtilen kaynaklar, George Bernard Shaw’un “Sezar ve Kleopatra” oyunundan pasajları içermektedir. Bu alıntılar, Mısır’da Julius Sezar ve genç Kraliçe Kleopatra arasındaki karmaşık ilişkiyi ve siyasi durumu gözler önüne serer. Diyaloglar aracılığıyla, Mısır sarayındaki iç çekişmeler, Romalıların gelişiyle yaşanan gerilimler ve Kleopatra’nın Sezar’ın etkisiyle bir çocuktan kraliçeye dönüşümü ele alınmaktadır. Metin, güç mücadeleleri, farklı kültürlerin karşılaşması ve karakterlerin kişisel gelişimine odaklanır.

Bu içerik, Bernard Shaw’un “Sezar ve Kleopatra” adlı eserinden alınan alıntıları inceleyerek, yazarın yaşamına, felsefesine ve oyunun temel temalarına odaklanmaktadır.

Ana Temalar ve En Önemli Fikirler:

  1. Shaw’un Biyografisi ve Felsefesi:
  • Metin, Shaw’un çocukluğundan, eğitim sistemine olan eleştirel bakışından (“Okulu bir çeşit tutukevi sayıyordu.”) ve sanata olan düşkünlüğünden bahseder.
  • Müziğe, edebiyata ve sanata olan ilgisi (Michelangelo, Raffaello, Leonardo, Handel, Mozart, Beethoven, Shelley, Dickens vb.) vurgulanır.
  • Ticaret hayatına atılması ve müzik/tiyatro eleştirmenliği kariyeri anlatılır. Özellikle ilk eleştirilerinde mizahi ve keskin bir dil kullandığı örneklenir. (“Đyi ama Victor Hugo keman çalmazdı.” “Bu da çalmıyor.”)
  • Ekonomi ve “Das Kapital” okumalarının etkisiyle Fabian Derneği’nin kurucularından biri olması, Shaw’un toplumsal ve politik ilgilerini gösterir. Bu durum, oyunun Roma İmparatorluğu’nun sömürgeciliği ve ekonomik yapısı hakkındaki yorumlarıyla paraleldir.
  • Shaw’un oyunlarının eğitimde zorla okutulmasına karşı çıkması (“Kim benim oyunlarımı okullarda zorla okutur, benden de Shakespeare’den nefret edildiği kadar nefret edilmesine neden olursa, Allahından bulsun! Benim oyunlarım işkence aracı olmak için yazılmamıştır.”) yazarın özgürlükçü ve dayatmacılığa karşı duran kişiliğini ortaya koyar.
  1. Roma ve Mısır Uygarlıkları Karşıtlığı:
  • Oyun, Eski Roma’nın “yoksul, küçük, açgözlü, yırtıcı ve belalı” hali ile Yeni Roma’nın “Kocaman, varlıklı, görkemli” hali arasındaki dönüşümü vurgular.
  • Sezar’ın ağzından, Romalıların sömürgeler edinip “kendi yoksullarını soyup bu zanaatta ustalaştıkları” ve daha sonra “başka ülkelerin yoksullarına” yöneldikleri belirtilir. Bu, Roma’nın büyümesinin sömürüye dayandığı fikrini işler.
  • Mısır uygarlığı, “Tottenham Court Caddesi uygarlığı için vücutlarına dövme yaptırıp incik boncuk takanlar neyse, bu Mısır uygarlığı için de Tottenham Court Caddesi uygarlığı odur” şeklinde modern bir bakış açısıyla, sade, sağlıklı ve estetik olarak tanımlanır. Ancak bu sadeliğin modern gözler için “çıplak, boş, gösterişsiz ve ‘konforsuz'” görünebileceği de eklenir.
  • İki uygarlığın tanrı ve felsefe anlayışları karşılaştırılır. Romalıların “aklı kıt, işi kolay olduğu için ne istediğini bilir, kendi işini kendi görürdü” yorumu yapılırken, Mısır’ın tanrıları (Ra, Nil) ve sfenks gibi mistik unsurları öne çıkarılır.
  1. Sezar Karakteri:
  • Sezar, geleneksel kahraman imajından farklı olarak, zeki, pragmatic, yer yer alaycı ve insancıl bir lider olarak sunulur.
  • Pompeius’un öldürülmesine duyduğu tepki, onun sadece bir asker değil, aynı zamanda geçmişe ve dostluğa değer veren bir kişilik olduğunu gösterir. (“Öç almak ha! Ben öç alacak kadar küçülseydim, bu cinayete kurban giden adamın kanını ödetmek için size neler yapmazdım.”)
  • Vercingetorix’in öldürülmesini “Cumhuriyet’in güvenliği için feda edildi” gibi siyasi gerekçelere bağlaması ve bunu “mertçe öç almaktan on kat daha kanlı çılgınlıklar” olarak nitelemesi, devletin acımasızlığına ve siyasetin mantıksızlığına yönelik eleştirisini yansıtır.
  • Düşmanlarının mektuplarını yakması, onun intikamdan ziyade geleceğe odaklandığını ve düşman kazanmak yerine kazanmayı tercih ettiğini gösterir. (“Ateşe at, hepsini.”)
  • Kleopatra ile olan etkileşimleri, onun çocukla çocuk olabilen, şefkatli ve sabırlı yönünü ortaya koyar.
  • Mısır’daki maceralara atılmak istemesi ve “yepyeni bir krallık kurma” hayalleri kurması, onun sadece bir fatih değil, aynı zamanda hayal gücü kuvvetli ve macera seven bir kişi olduğunu gösterir.
  • Kendisini “yaşlı, iyice yıpranmış” olarak görmesi, onun insan yönünü ve kırılganlığını sergiler.
  • Roma’ya dönme konusundaki isteksizliği, Roma’nın monotonluğuna ve kendi hayatındaki tekrar hissine işaret eder. (“Roma, daha önce görmediğim, bilmediğim ne sunabilir bana? Roma’da bir yıl tıpatıp bir öncekine benzer.”)
  • Ölmek düşüncesinin “nahoş” olduğunu belirtmesi ve “Öldürülmek daha iyi bence” demesi, onun kaderci ve trajik sonuna dair bir öngörü niteliği taşır.
  1. Kleopatra Karakteri:
  • İlk başta “on altı yaşında bir kız” olarak sunulur, masum, yalnız ve korkak bir imaj çizer.
  • Sezar’ı “yaşlı beyefendi”, “Dedeciğim”, “şirin bir ihtiyar” olarak tanımlaması ve ondan korkmaması, onun Sezar’ın gerçek kimliğini ve gücünü tam olarak algılayamadığını gösterir.
  • Romalılar hakkındaki fantastik ve abartılı düşünceleri (“Başlarının adı Julius Sezar. Babası bir kaplan, anası bir yanardağmış. Burnu tıpkı bir fil hortumuna benzermiş… İnsan etiyle beslenirlermiş.”) onun çocuksu hayal dünyasını ve bilgisizliğini vurgular.
  • Sezar’ın Romalı olduğunu anlayınca yaşadığı dehşet, onun korkularının gerçek olduğunu gösterir.
  • Hikaye ilerledikçe Kleopatra’nın “kraliçelik oyunu” oynamaya başlaması ve Sezar’dan öğrendikleriyle daha otoriter ve hesapçı birine dönüşmesi (“Ben de Sezar gibi kendime hizmet ettirmesini öğreneceğim.”) karakter gelişimini ortaya koyar.
  • Pothinus’a karşı Sezar’ın ona olan “şefkatini” öne sürmesi, Sezar’la ilişkisini bir güç kaynağı olarak görmeye başladığını gösterir.
  • Sezar’ı kıskandıramaması ve onun “başka bir Romalıyı” sevdiğini söylemesi, Kleopatra’nın duygusal açıdan hala bir genç kız olduğunu ve Sezar’a olan hislerinin karşılıksız olduğunu fark ettiğini gösterir.
  • Kendi kentinin adını “Nil” koydurmak istemesi, onun Mısır’a ve kendi kökenlerine olan bağlılığını ve kimlik arayışını yansıtır.
  1. Yardımcı Karakterler:
  • Rufio: Sadık, dürüst, pragmatik bir askerdir. Sezar’ın “merhametini” eleştirir ve savaşın acımasız gerçekliğini temsil eder. Sezar tarafından “oğlum Rufio” diye hitap edilmesi, aralarındaki yakınlığı gösterir. Vali olarak atanması, liyakatin önemine vurgu yapar.
  • Britannus: Ahlaki değerlere önem veren, resmi ve ciddi bir karakterdir. Britanyalı olması ve “hayatı daha ciddiye alma” konusundaki ısrarı, kültürel farklılıkları vurgular. “Ancak Sezar’ın kölesi olarak gerçek özgürlüğü buldum” sözü, Sezar’ın liderliğinin dönüştürücü gücünü gösterir.
  • Pothinus: Entrikacı, güç düşkünü bir hadımdır. Kleopatra’yı küçümser ve Ptoleme üzerinden Mısır’ı yönetmek ister. Roma’ya karşı tehditler savurması, Mısır’daki siyasi istikrarsızlığı gösterir.
  • Theodotus: Eğitimci ve entelektüel bir figürdür. Kütüphanenin yanmasına duyduğu büyük üzüntü, bilgiye ve tarihe verilen değeri temsil eder. Sezar’ın “kitapların yardımıyla bir düşler dünyasında yaşayacaklarına bırakın da kendi hayatlarını yaşasınlar” yorumu, iki farklı bakış açısını sergiler.
  • Achilles: Askeri komutandır. Fiziksel gücü temsil eder.
  • Apollodorus: Sanatçı, estetik değerlere düşkün, cesur ve neşeli bir karakterdir. Hayatı bir sanat eseri gibi yaşar ve güzelliğe tapar. Tehlike karşısında bile mizahı elden bırakmaz. Sanatın “evrensel bir parola” olduğunu savunması, sanata yüklediği anlamı gösterir.
  • Ftatatita: Kleopatra’nın baş nedimesi ve koruyucusudur. Sadık, güçlü ve yer yer kaba bir karakterdir. Mısır geleneklerini ve Kleopatra’ya olan bağlılığını temsil eder.
  1. Mizah ve Alay:
  • Metinde sık sık mizahi unsurlar yer alır. Özellikle Apollodorus’un replikleri ve Sezar’ın bazı yorumları (örn: “Beni tırtıl mı sandınız?”) oyuna hafiflik katar.
  • Shaw’un keskin zekası, karakterlerin ve durumların üzerinden alaycı bir dille kendini gösterir.
  1. Tarihsel Doğruluk ve Yeniden Yorumlama:
  • Shaw, bilinen tarihsel figürleri (Sezar, Kleopatra, Pompeius) kullanarak, onları kendi felsefesi doğrultusunda yeniden yorumlar. Geleneksel kahramanlık anlayışına meydan okur.
  • Tarihi olaylar (İskenderiye kuşatması, Pompeius’un ölümü) dramatik bir fon oluşturur, ancak Shaw’un asıl odak noktası karakterlerin psikolojisi, motivasyonları ve evrensel insani temalardır.

Önemli Alıntılar:

  • “Kim benim oyunlarımı okullarda zorla okutur, benden de Shakespeare’den nefret edildiği kadar nefret edilmesine neden olursa, Allahından bulsun! Benim oyunlarım işkence aracı olmak için yazılmamıştır.” (Shaw’un eğitim sistemi ve dayatmacılığa karşı duruşu)
  • “Bu da çalmıyor.” (Shaw’un müzik eleştirisi örneği, keskin ve mizahi dili)
  • “Her ikimiz de kendimizde bulunmayan şeyler için yazıyoruz.” (Shaw’un bir oyun yazarıyla olan diyaloğu, ironik ve kendi durumunu da kapsayan bir yorum)
  • “Siz de onlar gibisiniz, ama onlar kadar büyük değilsiniz.” (Sezar’ın Romalılara hitabı, Roma’nın düşüşüne işaret)
  • “Öç almak ha! Ben öç alacak kadar küçülseydim, bu cinayete kurban giden adamın kanını ödetmek için size neler yapmazdım.” (Sezar’ın intikama karşı duruşu)
  • “Cumhuriyet’in güvenliği için feda edildi. Bir devlet adamının aldığı akıllıca önlemler, sözüm yabana! Aslında mertçe öç almaktan on kat daha kanlı çılgınlıklar.” (Sezar’ın siyasi gerekçelere yönelik eleştirisi)
  • “Ateşe at, hepsini.” (Sezar’ın düşmanlarının mektuplarına karşı pragmatik yaklaşımı)
  • “Sezar, gelecek kuşaklar sizi kitapların değerini bilmeyen barbar bir asker diye mi tanısın?” (Theodotus’un kütüphane yangınına tepkisi)
  • “Mısırlılar kitapların yardımıyla bir düşler dünyasında yaşayacaklarına bırakın da kendi hayatlarını yaşasınlar.” (Sezar’ın kitaba ve hayata bakışı)
  • “Ben bir yazarım. Size vereceğim öğüt şu. Mısırlılar kitapların yardımıyla bir düşler dünyasında yaşayacaklarına bırakın da kendi hayatlarını yaşasınlar.” (Sezar’ın bir yazar olarak yorumu)
  • “Bu ne hal adamım? Düşlere dalıp gitmişsin… Bu mu Roma disiplini?” (Apollodorus’un Romalı nöbetçiye hitabı, Roma’nın disiplin anlayışına ironik bir gönderme)
  • “Ben güzelliğe taparım. Benim mesleğim güzel kraliçeler için güzel eşya seçmek. Benim ilkem, sanat sanat içindir.” (Apollodorus’un sanat anlayışı)
  • “Benimki dükkân değil, bir güzel sanatlar tapınağı.” (Apollodorus’un mesleğine bakışı)
  • “Sezar, yılanın kımıldadığı bir çuvalın içine elini sokmaya cesaret eder mi?” (Apollodorus’un Kleopatra’nın halı içindeki sürprizini ima etmesi)
  • “Jupiter hakkı için, ben de denize atlıyorum.” (Sezar’ın macera düşkünlüğü ve spontane kararları)
  • “O yirmi beşinde, siz ellilik.” (Rufio’nun Sezar’a yaşını hatırlatması)
  • “Ben de bir köpek gibi öğrenirim.” (Kleopatra’nın müzik öğretmenine meydan okuması)
  • “Ama yakında ayağınızı denk alacaksınız. Ben de Sezar gibi kendime hizmet ettirmesini öğreneceğim.” (Kleopatra’nın karakter değişimi)
  • “Bırak kadınların konuşsun. Onlardan bir şeyler öğrenirsin.” “Canım, onlardan da ne öğrenilir sanki?” “Ne mal olduklarını öğrenirsin.” (Sezar’ın kadınlara ve konuşmanın amacına dair yorumu)
  • “Sen nerde, Sezar’ı anlamak nerde?” (Kleopatra’nın Pothinus’a karşı üstünlük kurması)
  • “Bu uygun rüzgârı kaçırmaya gelmez. Elveda Rufio.” (Sezar’ın ayrılık kararı ve pragmatik yaklaşımı)
  • “Sezar, sizi Roma’ya kalkansız göndermek hiç içime sinmiyor. Orada çok fazla hançer var.” (Rufio’nun Sezar’ın kaderine dair kaygısı)
  • “Oraya giderken hayatımın görevini tamamlamış olacağım. O zaman yeteri kadar uzun yaşamış sayılırım. Ayrıca.. ölmek düşüncesi bana hep nahoş gelmiştir. Öldürülmek daha iyi bence.” (Sezar’ın kaderci ve trajik sonuna dair düşünceleri)
  • “Ben özgür doğdum, Sezar.” “Ancak Sezar’ın kölesi olarak gerçek özgürlüğü buldum.” (Britannus’un özgürlük ve bağlılık anlayışı)
  • “Roma sanat üretmez, ama başka ulusların ürettiği sanatı satın alıp ülkesine taşır.” (Apollodorus’un Roma sanatına yönelik eleştirisi)
  • “Ne! Roma sanat üretmez mi? Barış bir sanat değil mi? Savaş bir sanat değil mi? Devleti yönetmek bir sanat değil mi? Uygarlık bir sanat değil mi?” (Sezar’ın sanat kavramına geniş bakışı)

Bu belge, “Sezar ve Kleopatra”nın ana hatlarını ve Shaw’un bu tarihi oyuna getirdiği özgün bakış açısını özetlemektedir. Metin, karakter analizleri, felsefi tartışmalar ve Shaw’a özgü mizahın birleşimini sergiler.

🎧 Bu bölümde iki kitabın özetlerini ve yorumlarını sesli olarak dinleyebilirsiniz. Eserleri daha derinlemesine incelemek için kitabı mutlaka satın almanızı tavsiye ederiz.

Related Posts