Bu bölümde Geoffrey Chaucer’ın The Merchant’s Tale (Tüccar’ın Hikâyesi) adlı eseri üzerinden, Orta Çağ İngiliz edebiyatında kadın karakterlerin temsiline ve May’in figüründe ortaya çıkan sessiz ama etkili direnişe odaklanıyoruz.
Orta Çağ fabliyolarında kadınlar genellikle ya edilgen kurban ya da aldatıcı figürler olarak karşımıza çıkar. Ancak May karakteri, bu geleneği tersyüz eder. Genç bir kadın olarak yaşlı kocası January ile yaptığı evlilik yalnızca bir yaş farkını değil, aynı zamanda erkek egemen gücün dayattığı itaati de temsil eder. May bu düzene boyun eğmek yerine, onun araçlarını kendi lehine kullanarak görünmez bir direniş örneği sergiler.
John Fiske’in popüler kültürde direniş teorileriyle de açıklanan bu stratejik davranışlar, May’i pasif bir karakter olmaktan çıkarıp, bilinçli bir özneye dönüştürür. Mizah, ironi ve toplumsal cinsiyet rolleriyle örülü bu anlatı, kadının kendi bedenini ve kimliğini yeniden tanımlamasına zemin hazırlar.
🎧 Bu bölümde, Orta Çağ’da kadınlık, evlilik, itaat ve toplumsal beklentiler karşısında May karakterinin geliştirdiği taktiksel direnci sesli olarak dinleyebilirsiniz. Eseri beğendiyseniz, yazarına ve emeğe saygı için ilgili akademik makaleye resmi kaynaklardan ulaşmanızı tavsiye ederiz.